2011 yılında olduğu gibi 2012 yılında da küresel ekonomi yılı kriz ortamı içerisinde geçirmiştir. 2012 yılının sonlarına doğru küresel krizin psikolojik yönleri zayıflarken, beklentiler iyimserliğe doğru yönelmeye başlamıştır.

Gelişmekte olan ülke ekonomileri, hızlı büyüme trendlerini gelişmiş ekonomilerden destek almadan uzun süre devam ettiremediler. Gelişmekte olan ekonomilerin gelişmiş ekonomilerden büyümeye yönelik ayrışmaları 2012'nin ikinci yarısından itibaren bütünleşmeye dönüştü.

Küresel bazda yaşanan gelişmeler, 2002 ve 2009 yıllarının ardından, dünya ticaretinin 2012 yılında üçüncü kez daralmasına neden oldu. Ancak göstergeler, 2013 yılında dünya ticaretinin gelişim sürecine gireceği yönündedir.

Geçtiğimiz yıl Türkiye ekonomisine büyüme rakamları damgasını vurdu. 2011 yılı sonunda cari açığın milli gelire oranının yüzde 10'lara ulaşması sonucu alınan önlemlerle cari açığın büyümesi engellendi.

İç talebin kontrol edilmesine yönelik atılan adımlar, doğal olarak cari açığı geriletirken, ekonomiyi soğuttu.

2012 yılındaki, GSYH büyüme oranları göstermektedir ki, ekonomide belirgin bir yavaşlama yaşanmaktadır. 2012 yılının üçüncü çeyreği itibariyle büyüme oranı yüzde 1,6'ya gerilemiştir.

Cari açık sorunun büyümesini engelleyen bu önlemler, istihdam gibi başka temel sorunları ön plana taşımaya başlamıştır. Türkiye ekonomisi istikrarlı büyüme sergilemek ve bu büyümeye paralel istihdam yaratmak zorunda olan bir ekonomidir.

Küresel ekonomiyle birlikte, ülke ekonomisinin de 2013 yılında olumlu performansını artırarak devam ettirmesi en büyük arzumuzdur.

Son yıllarda ekonomi dışında ülkemizdeki en önemli gündem konularımız yine değişmeyerek terör, başta anayasa olmak üzere yapılan yasal düzenlemeler ve toplumun çok iyi tanıdığı insanların çeşitli suçlamalara maruz kalarak uzun tutukluluk süreleri yaşamaları olarak varlığını korudu.

Meslek örgütü olarak, ülkemizin daha demokratik, daha özgürlükçü bir hukuksal zemine sahip olması her zaman talebimiz olmuştur. TÜRMOB'un da aktif olarak içinde yer aldığı sivil toplum kuruluşları olarak yeni Anayasa sürecine aktif olarak katkı koymaya çalışıyoruz. Bu platformda, ülke çapında örgütlü kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile işçi, memur ve işveren sendikaları konfederasyonları yer almaktadır. Bir anlamda bu kuruluşlar vatandaş platformu olarak da görülen bu yapıya ev sahipliği yapmaktadır.

Türkiye'nin gündemini uzun yıllardır terör olayları meşgul ediyor. Binlerce evladımızı terör saldırılarında şehit verdik. 2013 yılına terörün son bulması yönündeki umutlarımızı güçlendirmiş olarak girdik. Akan kanın durması, huzurun, barışın ülkemizde yeşermesi hepimizin ortak beklentisidir.

Yargının tartışılır olmaktan çıkması, kararlarının soru işaretleri oluşturmaması ve vicdanları rahatlatacak kararlar vermesi yine en büyük beklentimiz olarak varlığını korumaktadır.

Küresel gelişmeler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de muhasebe mesleğinde bir değişim ve yeniden yapılanma sürecini zorunlu kıldı. Uluslararası arenada yaşanan mesleki gelişmelerin yakından takip edilerek mesleğimizin bu sürece sağlıklı bir şekilde uyumunun sağlanması için çalışmalar yapmaktayız.

Son iki yılda mesleğimizi ilgilendiren yoğun bir düzenleme (regulasyon) dönemini birlikte yaşadık. 2011 ve 2012 yıllarında başta yeni Türk Ticaret Kanunu (TTK) olmak üzere bağımsız denetim alanında önemli yeni düzenlemelerle karşılaştık.

Türk Ticaret Kanunu Temmuz 2012'de yürürlüğe girmesine çok az süre kala değiştirildi. Bu değişiklikte beklenenin aksine en büyük yarayı bağımsız denetim alanı aldı. Bağımsız denetime tabi şirketlerin kapsamı sınırlandırıldı. Ticari defterlerin muhasebe standartlarına göre tutulması konusunda ise geriye dönüş yaşandı ve bu konuda tarihi bir fırsatı daha elimizin tersiyle itmiş olduk.  TTK'da yapılan değişiklikle defterlerin Vergi Usul Yasasına göre tutulmasına yönelik geri bir adım atılmış oldu. Finansal tabloların Türkiye Muhasebe Standartlarına uygun olarak düzenlenmesine yönelik düzenlemenin aynen korunması ise ayrı bir çelişki yarattı.

2012 yılında Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu (KGK)  oluştu. 26 Aralık 2012 günü KGK tarafından Bağımsız Denetim Yönetmeliği yayımlandı. Bağımsız denetim alanındaki istek ve taleplerimizi yazılı ve sözlü olarak defalarca KGK'ya iletmiş olmamıza rağmen, bu taleplerimizin hiçbirisi dikkate alınmaksızın tamamen dışımızda hazırlanan ve yayımlanan Bağımsız Denetim Yönetmeliğine karşı haklı hukuki mücadelemizi 2012 yılı içinde sürdürdük ve sürdürmeye devam edeceğiz. Bağımsız denetim için ilave sınavların gereksizliğini dile getiriyor ve meslek mensuplarımız arasında bir fark yaratılmamasını talep ediyoruz. Başlatmış olduğumuz bağımsız denetim eğitimlerinin lisanslama için yeterli görülmesini istiyoruz.

2012 yılının son ayında yepyeni bir Sermaye Piyasası Kanunu 6 Aralık günü Meclisten geçti. Yeni Sermaye Piyasası Kanunu 30 Aralık 2012 günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
2013 ve sonrası dönem artık mesleğimiz açısından uygulama dönemleri olmalıdır ve olacaktır. Geçen iki yıllık süreçte yapılan yeni düzenlemeler uygulama alanı bulmalıdır.

Bu yeni dönemde mesleğimize iki temel olgu damga vuracak. Bunlardan birisi globalleşmenin yarattığı mesleğimizin uluslararasılaşması,  diğeri ise kurumsallaşma.

Dünya her geçen gün küçük bir köy haline geliyor. İletişim olanaklarının artması, yeni bilgi iletim ve işletim sistemleri ile ulusal sınırlar ve duvarlar aşılıyor, küresel iş olanakları genişliyor. Bu yapı içinde mesleğimiz artık uluslararası bir yapıya bürünmüştür. Global muhasebe mesleğinin bir parçası olabilmenin ön koşulu ise kurumsallaşmaktan geçiyor. Kurumsallaşmak, kurumsal değerlere sahip olmaktır. İlkeli ve etik davranış kurallarını benimsemektir. Hesap verebilir ve şeffaflıktan yana olabilmektir. Bu yaklaşım ve kurumsallaşma yönetim tarzına da yansımalı ve kurumsal yönetim anlayışı benimsenmelidir.

Muhasebe bürolarımız uluslararasılaşma ve kurumsallaşma olgularına yeni muhasebe düzeninde hazır olmak durumundalar. Bu yeni düzen içinde mesleğimizde yeni uzmanlık alanları ön plana çıkıyor. Bunların başında bağımsız denetim geliyor. Altyapımızla, eğitimlerimizle bağımsız denetim uygulamalarına hazırız.

Biz muhasebe meslek mensupları olarak 2013 yılında artık bağımsız denetim alanında düzenleme sürecinde uygulama dönemine geçmek istiyor, önümüzün açılmasını ve bize fırsat verilmesini talep ediyoruz.

Kamu Gözetim, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu mesleki gündemimizin önemli bir bölümünü oluşturmaya devam etti. Tüm iyi niyetli işbirliği taleplerimize maalesef olumlu bir yanıt alamadık. Bu tür ayrışımların bu ülkeye büyük zararlar vereceği, kaynakların israf edileceğini hiç birimizin unutmaması gerekiyor.

Bağımsız denetimin gözetimi ve yaygınlaştırılması amacıyla kurulan KGK maalesef aldığı kararlarla, bağımsız denetimi genişletmek ve yaygınlaştırmak yerine daraltmak ve küçültmek yönünde düzenlemeler yapmıştır.

Küçük çıkarlar ve küçük hesaplarla kendilerine fayda sağlama peşinde koşanlar mensubu oldukları muhasebe ve denetim mesleğine büyük zarar vermektedir. Bunlarla birlikte hareket edenler de unutmamalıdır ki, muhasebe ve denetim mesleğinin gelişmemesi, güçlenmemesi, ülke ekonomisinin gelişmemesi, kamu kaynaklarının güçlenmemesi anlamına gelir.

Küçük hesaplar peşinde kosanlar hem ülkeye, hem mesleğe büyük zararlar veriyor.

Hep birlikte mesleğimize sahip çıkalım, muhasebe ve denetim mesleğinin gelişmesinden işletmelerimiz fayda sağlayacaktır, ülke ekonomimiz fayda sağlayacaktır. Mesleğe verilecek zarardan uzun vadede hiç kimse bir fayda elde edemez.

TÜRMOB olarak görevimiz, muhasebe mesleğini geleceğe en iyi şekilde taşımak için gereken alt yapıyı oluşturmaktır.  Bu noktada, ülke sorunları ile mesleki sorunların çözümünü ortak paydada buluşturarak çözüm önerilerimizin hayata geçirilmesi için çaba sarf ediyoruz. Mesleğimize talebi artırarak, meslek mensuplarımızın ekonomiye sağladığı katma değerden hak ettikleri payı almalarını sağlama gayreti içindeyiz. Meslektaşlarımıza düşen en önemli görev ise kendilerini geleceğe hazırlamalarıdır.

Birliğimizi, dayanışmamızı koruyarak, yarınları elbirliğiyle şekillendireceğiz.

Nail SANLI
TÜRMOB Genel Başkanı